Şehri inşa eden de yaşanmaz hale getiren de şehirden daha kaliteli bir yaşam bekleyen de insandır. Maalesef insanlığın büyük çoğunluğu çarpık, sağlıksız ve yorucu şehirlerde yaşıyor. Bu durum dünyanın bir gerçeği.

…ve elbette bu durumu değiştirmek mümkün!

Arayışımız; insana daha iyi hizmet eden, kaynaklarını daha iyi kullanan, daha sağlıklı, daha sürdürülebilir ve çevreye daha saygılı şehirler inşa edebilmek ve bu şehirleri çocuklarımızın geleceğine bırakmaktır. Ve bu arayışımızı yeni teknikler, yeni yöntemler ve yeni teknolojiler geliştirerek sürdüreceğiz.
Şunu unutmayalım: Şehir çok boyutludur. Dolayısıyla bütüncül yaklaşımları gerekli kılar.
Akıllı şehir bir dönüşüm projesidir. Bu dönüşümü gerçekleştirirken tüm paydaşların bu işin bir parçası olmasına gayret gösterilmelidir ve şehirde yaşayanlar için çözüm üretirken Sezai Karakoç’un şu güzel ifadesini de çerçevelemek gerekir:

“Yolu güçleştirmez, kolaylaştırır.” Ama bunu kolaya kaçarak değil, ter dökerek yapar.”
İşte bu anlayışla, kolaya kaçmadan, sorunun temeline inerek, vatandaşın istek ve beklentisini ölçerek şehirlerimizi geleceğe taşımalıyız.

Şunu da hatırda tutalım: Bizi vizyonumuza götüren çözümlerin bir kısmı fiziksel altyapılarla ilgili olacakken, bir kısmı yüksek teknolojiler içerecektir. Ancak tüm çözümler insan için, insan ölçeğinde, insanın daha iyi yaşaması, daha güvende olması ve daha konforlu yaşaması için olacaktır.
Tüm bu ifade ettiğimiz düşünceleri akıllı şehirleri tanımlayarak özetleyebiliriz:
Akıllı Şehir; Paydaşları ile birlikte gerçekleştirdiği çalışmalar ile şehirde yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan, bu çerçevede gerekli olan fiziksel iyileştirmelerin yanı sıra bilgi ve iletişim teknolojilerini de etkin olarak kullanan, kararlarını veriye dayalı olarak vermeye odaklanmış, sakinleri tarafından emanet edilmiş olan kaynakları etkin ve verimli kullanmaya dikkat eden, tarihi ve doğayı korumayı ilke edinmiş, insan ölçeğinde sürdürülebilir bir şehirdir.
Uğraşımız ve gayretimiz bu yönde olmalıdır ve olacaktır.